Doğunun havyarı diye nitelendirilen kuş yuvası çorbası, mağaralarda yaşayan bir tür ebabil kuşunun yuvasından yapılan bir Çin mutfağı spesiyalitesidir. Yuvalar kuşların katılaşmış tükürüğünden inşa edildiği için yenilebilir (mi acaba???). Bu yuvalar Çin’de geleneksel olarak 400 yıldan beri tüketilir. Kuş yuvası çorbası insanlar tarafından tüketilen en pahalı hayvansal ürünlerden biridir. Kuş yuvası suda çözüldüğü zaman jelatinimsi bir bulamaca dönüşür ve çorba yapımında bu bulamaç kullanılır. Çorbası ya tuzlu ya da tatlı olarak hazırlanır.
En çok toplanan ebabil yuvaları beyaz (Aerodramus fuciphagus yuvası) ve kırmızı renkli (Aerodramus maximus yuvası) olanlardır. Beyaz yuvalar ve “kırmızı kan” yuvaları besin değeri açısından zengindir ve bunların geleneksel olarak sindirime yardımcı olduğuna, sesi güçlendirdiğine, libidoyu arttırdığına, astımı hafiflettiğine, konsantrasyon sağladığına ve genel bağışıklık sistemine faydaları olduğuna inanılır.
Yuvalar en çok Hong Kong ve ABD’ye ihrac edilir. Hong Kong’ta bir tas kuş yuvası çorbasının fiyatı 30 ila 100 dolar arasında değişir. Bir kilogram beyaz yuva 2,000 dolara, 1 kg “kırmızı kan” yuvası ise 10,000 dolara kadar alıcı bulabilir. Bu nedenle beyaz yuvalar genellikle renklerini kırmızıya dönüştürmek amacıyla kırmızı pigment ile işlenir fakat bu hileyi anlamak için yöntemler geliştirilmiştir.
Yüksek fiyatların nedenleri yuvaların nadir olması ve toplayıcılar için yuva toplamanın çok riskli bir eylem olmasıdır. Toplayıcılar bu iş için karanlık mağaralara dalmak ve dik kayalıklara tırmanmak zorundadır. Her yıl birkaç toplayıcı iş başındayken hayatından olmaktadır. Bu çorba Asya genelindeki mega zenginler arasında çok yaygındır. Kimilerine göre pek lezzetli olmadığı gibi görüntüsü de hoş değildir. Lakin sıradışı tıbbi faydalarından ve afrodizyak özelliğinden dolayı çok aranan bir besindir. Beyaz yuvanın cilde, kırmızı olanın ise vücuda iyi geldiğine ve bol enerji sağladığına inanılır.
Bir rivayete göre Çin’de bundan yüzyıllar önce Kraliyet şefi tarafından hazırlanan farklı gurme lezzetleri tatmayı çok seven boğazına düşkün mü düşkün bir imparator yaşamış. Menü egzotik imiş ve her gün değişirmiş. Şef, imparator için yeni bir yemek yaratmayı başaramadığı zaman sadece pozisyonunu değil kellesini de kaybedermiş. Nereye kadar... Şefin biri bir gün artık çaresizlikten olacak limanda yeni bir egzotik tad peşinde koşarken bir tüccardan bu kuş yuvası çorbasını öğrenir. Tüccar şefe bu egzotik lezzetin ömrü uzattığından ve libidoya çok iyi geldiğinden bahseder. Tüccara göre Borneo’daki yerel halk bu çorbayı büyüleyici özelliklerinden dolayı bol bol tüketmektedir. Lakin tüccarımız bu çorbanın nasıl hazırlanacağını bilmemektedir. Kraliyet şefi tüccardan satın aldığı kuş yuvasını çorba olarak hazırlayarak majestelerine takdim eder. Uyanık şef imparatorun Feng Shui ve uzun yaşama tutkusunu bildiği için çorbayı bir ejderha ve bir anka kuşunun ortasında servis eder.
İmparator çorbanın ömrü uzattığını, hoş bir lezzeti ve aromatik bir kokusu olduğunu öğrenir öğrenmez kaşığını sabırsızca daldırır çorbaya ve tadına bakar; amma velakin lezzetini yavan bulunca şefi sorgulamaya başlar. Şef kelleyi kurtarmak için imparatoru çorbanın kendine has “belirgin” lezzetini almanın yolunun çorbayı arka arkaya kaşıklamak olduğuna ikna etmeye çabalar. İmparator öfkelenmeye başlar ve tam da “Tiz kellesi vurula!” diyecekken Kraliyet şefi: “Borneo’da...” der. “Borneo’da halk bu çorbayı ömürlerine ömür katmak için içiyor. Bu çorba insanları genç ve sağlıklı kılıyor. Ömürleri uzuyor, bu çorbadan dolayı uzun ve refah bir hayat sürüyorlar..." diyerek bocalamaya başlar. Şef çorbanın faydalarını uzun uzun anlattıktan sonra son bir koz olarak afrodizyak özelliğinden bahseder. Bu konuda sıkıntısı olan imparatorun gözleri fal taşı gibi açılır o anda; çünkü kendisi Borneo’nun egzotik bir yer olduğunu bilmektedir. Yasak şehrin sütunları da Borneo’dan getirtilen kerestelerden yapılmıştır. İmparator böylece ikna olur, yemeğini bitirince kuş yuvası çorbasının kendisine düzenli olarak sunulmasını ve Kraliyet şefinin de hakkıyla ödüllendirilmesini emreder.
Kraliyet şefi, imparatorun bu uzun ömür çorbasının ana malzemesinin bir kuş yuvası olduğunu öğrenmesini önlemek için yuvaları Borneo’dan getiren adamların bir şekilde katledilmesini sağlar. Yuvaları getirmek için her seferinde yeni adamlar görevlendirilir. İmparator uzun ve refah bir ömür sürer, libidosu tavan yapar ve düzinelerce çocuk sahibi olur. Bu çorba o zamanlar yalnızca Kraliyet ailesine ve zengin tüccarlara sunulmaktaydı. Sıradan vatandaşın bu çorbayı tüketmesi yasaktı. Uzun ömür çorbası bir Kraliyet yemeği olarak ünlendi ve limandaki tüccarımız tarafından dile getirilen üstün özelliklerinin yalan olmadığı da ispatlanmış oldu.
Esen K.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder